Türkiye’nin Önemli Markalarına Hizmet Veriyoruz

27.08.2018 HİJYEN LİFE 

BSA Tesis Yönetimi Hizmetleri Finans Direktörü Gamze YAPICI, sektördeki gelişmeleri ve gelecek planlarını dergimize değerlendirdi.

Firmanızın kurumsal yapısından ve oluşumundan kısaca söz eder misiniz?
BSA Grup Tesis Yönetimi Hizmetleri, 24 yıl önce küçük bir aile şirketi olarak faaliyetlerine başladı. Kuruluşunda sadece temizlik hizmeti veren firmamız değişen sektör ihtiyaçlarının da etkisiyle entegre tesis yönetimi hizmetleri kapsamında hizmet vermeye başlamıştır. Sn. Genel Müdürümüz Süleyman ERTORUN liderliğinde kurumsallaşma sürecimize devam ediyoruz.

Sunduğunuz hizmetler nelerdir?

BSA Grup endüstriyel temizlik, güvenlik, teknik bakım ve onarım, peyzaj, ofis destek, personel tedariki ve danışmanlığı alanlarında müşteri ihtiyaç ve beklentilerine uygun çözümler sunmaktadır.

Pazardaki konumunuzdan ve sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz nelerdir?

BSA Grup olarak, rekabetin tüm firmalar üzerinde olumlu etkileri olan itici güç olduğuna inanıyoruz. Eğer bir sektörde rekabet ortaya çıkmışsa bunun nedeni bir veya daha fazla rakibin baskıyı hissetmesi ya da mevcut konumlarını geliştirme fırsatı görmesidir. Sektördeki firmaların rekabet hamlelerinin rakipleri üzerinde gözle görülür etkileri var yani firmalar karşılıklı olarak birbirine bağımlı aslında. Bu hamleler ya da karşı hamleler nedeniyle zarar görmemek için rekabetin etik değerler çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Her firmanın kendi güçlü ve zayıf yönlerini ortaya çıkarması gerekli. Bizim en güçlü yanımız sektördeki geçmişimiz ve sektörü iyi tanımamız. Yaşanan ya da yaşanması muhtemel senaryoları tahmin etmek noktasında da sektör geçmişimize güveniyoruz. Tabi bu amatör ruhumuzu kaybettiğimiz gibi bir intibaa yaratmamalı. Geçmiş bilgi ve tecrübelerimizin ışığında, gelişen teknolojik yenilik ve koşullara uyum sağlayarak yolumuza devam ediyoruz. Bir diğer güçlü yanımız ise müşteri sadakati. Türkiye’de en uzun süreli çalışılan firmaları arasında ilk sıralarda olduğumuzdan şüphemiz yok. Bu da hizmet kalitemiz ve yarattığımız müşteri memnuniyetinin teminatı niteliğinde.

Hizmet kalitesi açısından sektörde dikkat edilmesi gereken konulardan bahseder misiniz?

Her sektörde kalite önemli. Hizmet sektöründe ise kaliteyi korumak biraz daha zor ve daha çok özveri istiyor. İnsan emeğine dayalı bir sektör olduğumuzdan işe teknik anlamda yatırım yapmak önemli ama aynı zamanda insana da yatırım yapmak gerekiyor. Eğitim programlarımızı sıklaştırarak kendi normlarımızı yarattık. Şirket içinde yarattığımız aile havamız personel bağlılığını da sağlıyor. Aynı projede yıllardır devam eden eğitimli ve projeyi iyi tanıyan personellerimiz var. İyi eğitimli ve uzun süreli çalışanlarımız, verdiğimiz hizmetlerin ifası için gereken A kalite ürünle bir araya geldiğinde aslında kalite de kendiliğinden geliyor.

Bu yıl için hedefleriniz ve yılın ilk çeyreğinde ulaştığınız durumdan memnun musunuz?

Bu yıl özellikle 2018’in 2. Dönemi yatırım ve maliyetler açısından zorlayıcı oldu. İş planlarımızda bazı sapmalar olsa mevcut durum itibariyle memnunuz.

Sektörün ülkemizdeki genel durumu ve sektörün geleceğiyle ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Sektör gelişmeye son derece açık.  Bizim bu gelişim sırasında mevcut ya da potansiyel müşterilerin güvenini tesis etmemiz gerekli. Pazara giriş engelleri üzerinde durmamız gerekli. Tesis yönetimi şirketlerinin kuruluşu kolay ama işin yürütülmesi oldukça zordur. Altından kalkamayacağı ölçekteki işlerin altına giren yeni kurulmuş firmalar, bir süre sonra maliyetleri tutturamadığından müşterisini yüz üstü bırakmak zorunda kalıyor. Güveni boşa çıkan müşteri ve etkileşimde olduğu diğer kişiler nazarında sektöre karşı olumsuz intiba oluşuyor. İşi layığıyla yöneten firmaların bu kırılan güveni onarması çok zor. Tesis yönetimi firmalarının sorumluluğunda olan personel yasal hak ve yükümlülükleri ciddi fonlamayı gerektirir. Maalesef sektöre yeni giren firmalar yanlış eksik hesapladığı maliyetlerle hem müşterinin kafasının karışmasına hem de yıllardır oluşturulan güven ortamının telafisi zor şekilde bozulmasına neden oluyor. Pazara girişin, bir takım standartlar getirilerek zorlaştırılması gerekli. Sektörde yıllardır faaliyet gösteren tüm firmaların bu konuda yapılabilecekler için bir araya gelmeleri şart.

Önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz var mı?

Öncelikli hedefimiz şirket değerini artıracak işler ortaya çıkarabilmek. Kar maksimizasyonu üzerine kurulmuş stratejilerin uzun vadede büyük kayıplara sebep olabileceğini düşünüyoruz. Dördüncü sanayi devrimi gerçekleşirken artık tüm sektörler dijitalleşme süreçlerini başlattı. Dijital dönüşümü iş planına dahil etmeyen işletmelerin başarılı olma şansı ne yazık ki yok. Bu yüzden yenilikçi iş modellerin kullanılması ve uçtan uca dijitalleşmenin sağlanması gerekiyor. Şirket ölçeği fark etmeksizin tüm işletmelerin maliyetlerini azaltacak ve verimliliklerini artıracak uygulamaları iş modellerine dahil etmeleri son derece önemli. Dijitalleşme tüm dünyada gündemde. Artık ülkelerin teknoloji liderliği savaşlarını izliyoruz. Özellikle Avrupa’nın teknoloji devi olmak konusunda pek çok atılımını var. Geçtiğimiz günlerde Avrupa Komisyonu resmi bir açıklamayla 22 Avrupa ülkesinde blockchain ortaklığında uzlaştıklarını açıkladı. Blockchain teknolojisi ve kullanım alanları ülkemizde de gündemde. Biz de gelişmeleri yakından takip ederek dijital dönüşümü stratejik planımıza aldık. Zaten fintek, talep ve maliyet takibi dahil birçok alanda uzun zamandır kullanıyoruz. Belki yakın gelecekte tüm finansal verilerimizi veya iş sözleşmelerimizi blockchain sisteminde kayıt altına alıp aktarımını sağlayabiliriz.